Bu uzun göç tarihçesi, Fransa’ya komşularının çoğunda bulunmayan bir duruma yol açtı: ikinci hatta üçüncü kuşak göçmenler.
“Avrupa’nın geri kalanı, İsviçre ve, daha az ölçüde, Federal Almanya istisna kalmak koşuluyla, bu durumu aynı derecede yaşamıyor” diye yazıyor François Héran Le Temps des immigrés adlı kitapta. “Avrupa’nın güneyinde göç çok yakın tarihli bir olgu olduğundan sorun yaratma noktasında değil henüz.”
Yıllar içinde, ikinci hatta üçüncü nesil göçmenler ülkenin görünümünü derinden şekillendirdiler, öyle ki birçok Fransız bu nedenle göçün artarak devam ettiği kanaatinde. Catherine Borrel ve Patrick Simon’un araştırmasına bakılırsa, ikinci ve sonraki göçmen nesillerine mensup kişiler 1999’da 4,5 milyonluk bir kitleye denk geliyordu: ikinci nesil toplam nüfusun %7,7’ini oluşturuyordu –ilk neslin oranıyla neredeyse aynı, %7,4. 1999’da Fransa’da yerleşik 58 milyonun, 9 milyonu ya doğrudan göçmendi, ya da sonraki nesil göçmenlerdendi.
2 yorum:
Fransa'da olup biten bu ulusal kimlik tartışmaları kısa süreli bir gündem ürünüdür.Sonuç alınması imkansızdır bana göre zira, arap kökenli vatandaşlar kimliklerini ulus üzerine değil din üzerine kuruyorlar.Fransız-müslüman kimliğiyle yaşıyorlar.Daha önce tarihte göç ettirilme düşüncesi önesürülmüş fakat Almanya'daki Türk vatandaşları kadar genç bir jenerasyon hikayesi değildir bu. Fransa'nın yıllar yılı yaptığı kolonici politikanın kaçınılmaz meyvesidir.Bugün eğer Marsilya-Cezayir Maçları'nda Fransız Milli Marşı'nı bir arap şarkıcı okuyorsa bundan şöyle bir sonuç çıkarmak gerekir: Fransa vatandaşlarını aynı potada fransız kimliği adı altında eritmiştir.Yapılabilecek yeni reformlar Sarkozy'nin söz verdiği küçük hayallerden ibarettir.Aksi halde Arap toplumunun reaksiyonu çok şiddetli olacaktır.
Saygılarıma,
Merve ARCASOY
Merve'ye teşekkür ediyorum. Sanırım Fransa'dan bildiriyor bize.O nedenle bir şey sormak istiyorum ben.
Bu Milli Marş meselesini biraz daha açar mısın? Marsilya-Cezayir değil de Fransa-Cezayir milli maçı demek istedin galiba. Onun dışında da, bir Arap kökenli Fransız vatandaşının -bilmiyorum güncel terimi nedir bunun Fransızcada- La Marseillaise söylemesi meselesinde tam olarak neyi kastettiğini biraz daha açığa kavuşturur musun? Bu noktadan Fransa'nın eritme politikasına nasıl ulaştığını anlamak açısından soruyorum soruyu.
Yorum Gönder