Recep Tayyip Erdoğan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Recep Tayyip Erdoğan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Kasım 2015 Çarşamba

Nasıl Bir Başkanlık Sistemi? Başkanlığın Kurumsal Mimarisi Üzerine

ALPER H. YAĞCI



Tayyip Erdoğan taraftarları Erdoğan istiyor diye başkanlıktan yana, muhalifleri ise aynı nedenden ötürü başkanlığa karşı, ancak her iki tarafta da büyük çoğunluk başkanlık sisteminin ne olduğundan habersiz görünüyor. Bu yazıda başkanlık sistemini doğru anlamak için önemli olduğunu düşündüğüm birkaç parametreden bahsedeceğim:


1) Başkanlık sisteminde pek ala koalisyon hükümeti olabilir.
2) Başkanlık sistemi ve federalizm aynı şey değildir, fakat genellikle bir arada bulunurlar ve birbirlerini tamamlarlar.
3) Ülkenin yönetim biçimi için önemli olan, kurumsal mimarinin tüm bu farklı unsurlarının birlikte ortaya çıkardıkları yapı. Son dört beş yılın gelişmelerine bakılırsa, Erdoğan AKP’sinin projesi esasen yönetimdeki “veto oyuncularının sayısını azaltmak. Başkanlık gibi etiketleri takıntı hale getirmeden, ülkenin bu doğrultuda evrilmesini istiyor muyuz, istemiyor muyuz, onu tartışalım.

1 Şubat 2015 Pazar

Başkanlık sistemi demokratik Türkiye için uygun mu?


Alper H. Yağcı, 31 Ocak 2015


1) En gelişmiş ve en demokratik ülkelerde başkanlık sisteminin uygulandığı iddiası doğru değil, hatta ABD bu konuda bir istisna olarak göze çarpıyor. 2) Parlamenter rejimden başkanlığa geçiş ender bir olgu. 3) Bu olgu ağırlıklı olarak yoksul ve bağımsızlığını görece yeni kazanmış ülkelerde gerçekleşmiş ve zaten demokrasinin kırılgan olduğu bu ortamlarda otoriterliğin pekişmesine araç olmuş. Üstelik, Türkiye demokratik özgürlüklerin seviyesi ve insani kalkınma göstergeleri açısından ABD’den ziyade bahsi geçen bu ülkelerin kimisine yakın. 
4) Erdoğan’ın çizdiği rejim tasviri ABD sisteminden hayli uzak, çünkü başkanlık sisteminin demokratik işleyişi için gerekli olan Amerikan tarzı fren ve denge mekanizmalarına Erdoğan taraftar değil.

14 Ocak 2015 Çarşamba

16 Türk devleti?


Sağlaması otoriterlik ve militarizm ile yapılan bir milliyetçilik bizimkisi. Toplumun özeti devlet, devletin özeti de zorbalık aygıtı. Bir müsamere yapılacaksa neden bir Kaşgarlı Mahmud, bir Takiyüddin, bir Evliya Çelebi orada olmasın? Hayli keyfi Türklük kriterlerinin müsaadesiyle, bir İbn-i Sina, bir Harezmi? Balyan biraderleri, Zilciyanları görmeyi bekleyen yok ama bir Mimar Sinan? Sonra da şikayet edip duruyoruz, neden Sinan tanınmıyor, neden hep "barbar" biz oluyoruz, ve saire ve saire...

7 Haziran 2013 Cuma

“Occupy Istanbul,” the “Turkish Spring,” or Something Else? Understanding the Protests in Turkey

ALPER YAGCI


Turkey was no democratic paradise before Erdogan’s JDP came to power. But the balance of power was such that no single actor (be it a party, civil association, or the military itself) was powerful enough to impose its will on the society, even if they wanted to. Now that the JDP is so powerful and without serious rivals, the country cannot afford anything other than becoming truly democratic so as to safeguard liberties against a tyranny of the majority, and that has not been happening. The result is greater polarization, which erupted in this week’s protests.

This is an abridged version of a longer essay I posted here in June 2013. I wanted to cut it down to a more manageable size so that it would actually be read. 

7 Eylül 2011 Çarşamba

Agos Gazetesi'nde AKP'nin Onuncu Yılı Yazısı

Agos Gazetesi, bildiğiniz üzere maktul gazetecimiz Hrant Dink ve etrafındaki bir avuç insan tarafından meydana getirilen bir proje. Ermeni cemaatinin gazetesi tanımından daha fazlasını hak eden, daha farklı bir duruşu olan bir yayın. Arada sırada takip ediyorum, neler var diye. Geçenlerde gene bir alayım bakayım neler var dedim. 19 Ağustos 2011 sayısına baktım.

13 Haziran 2011 Pazartesi

2011 seçim sonuçlarına dair ilk izlenimler

Önümüzdeki en az 10 yıllık dönemde şu an AKP’nin temsil ettiği muhafazakar merkez sağ küme birlik ve beraberliğini korur – Kürt meselesinde ve küresel ekonomik düzende şu an öngöremeyeceğimiz sarsılmalar olmadığı sürece. Böyle bir Türkiye’de tek başına iktidar olan bir AKP’nin başkanlık makamını yaratıp o makama Erdoğan’ı oturtmasını riskli buluyorum.



11 Haziran 2011 Cumartesi

2011 Seçimleri-Başbakana atılan iftiralar

"Ne Yahudiliğimiz ne Ermeniliğimiz ne afedersiniz Rumluğumuz kaldı."

2011, TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan

5 Kasım 2010 Cuma

5 Kasim 2010 Bogazici Universitesi olaylari

Bugun Basbakan Recep Tayyip Erdogan Bogazici Universitesi'ndeydi. Onunla birlikte polisler de. 5 yillik Bogazici Universitesi deneyimimde, okulda bir kere bile polis gordugumu hatirlamiyorum. "Alanci karsiti" olarak bilinen bir kulubun (Isletme Kulubu) dort yil boyunca aktif uyesi olan biri olarak, bu dort yilda okula polis girdiyse benim hatirlamam lazim. Kesin girmistir, ama ben hatirlamiyorum.


Bugun okula polis girmis, demokratik hakkini kullanan ogrencileri tartaklamis, kampusu biber gaziyla zehirlemis.

Kampusu romantize etmek degil amacim. Cem Berk Aydin, o kampusu nasil gordugumuzu cok iyi anlatmis http://www.avazavaz.org/ internet sitesinde: "Bugun malum olaylara sahne olan o yasam alaninda biz yillardir istedigimizi soyleyebiliyoruz. Istedigini soyleyebilen digerlerini anlayarak, istedigini soyleyebilen digerlerini yargilamadan, o yasam alanina her bireyin ayri ayri yadsinamaz katkilar yaptiginin farkinda olarak."

Sonra, bugunku olaylarin akillarda silinemeyecek soru isaretleri biraktigini soylemis.

Silinemeyecek soru isaretlerinin ortaya cikmasindan cok, gitgide kalicilasan unlemlerle dolu benim kafam. Demokratiklesmeden anladigi, dort-bes yilda bir secim duzenleyip oylarin cogunlugunu alamasa da iktidar olmak ve her kamu kurumuna kendi yandaslarini getirmek olan bir siyasi hareketin ve onun liderinin gercek ve dinamik bir demokrasiye tahammulsuzlugunun ne ilk ne de son gostergesi bugun olanlar.

Gercek demokrasilerin ayirt edici ozelligi, toplumsal hayati duzenleyen kararlarin bu kararlardan etkilenecek kitlenin katilimiyla alinmasidir. Bu katilim, yalnizca secim mekanizmasiyla saglanmaz. Iki secim arasinda gecen surede alinan kararlarin kitlenin katilimiyla alinabilmesi icin, secmenlerinin goruslerini yansitan milletvekilleri, bir tartisma platformu olarak basin, goruslerin sekillenmesi ve somutlasmasi icin partiler ve sivil toplum orgutleri, goruslerin dogrudan ifade edilebilmesi icin gosteriler gibi daha bircok mekanizmanin islemesi gerekir, ustelik bu mekanizmalar secimlerden cok daha elzemdir. Tam da bu yuzden, ustu ortuk bir sekilde entellektuel cevre tarafindan kabullenilen "askeri secimle gonderemiyorduk, AKP iktidarini secimle gonderebiliriz, o yuzden bu demokratik" argumanini gecerli sayamayiz. AKP, Turkiye'de demokrasiyi yerlesiklestirecek mekanizmalari ve diyalog sureclerini calistirmamayi tercih ediyor, gercek bir demokrasi yerine gercek bir hegemonya tesis ediyor.

Bugun Bogazici'nde olanlar, tum bunlarin bir diger gostergesi. Icsellestirdigimiz bir mekanda olup bittiginden, bugun olanlar icimizi bir nebze daha cok yakiyor elbette. Ama bunlar ne ilk ne de son. Demokrasiden beklentilerimizin AKP'nin sagladiklariyla sinirli olmadigini (demokratik haklarimizi kullanarak) yuksek sesle haykirmadikca, hegemonyanin kurulusu hizlanacak.

Kafalarda olusan isaretleri eyleme cevirmenin zamanidir.

Not: Bu yazi, kullandigi dil nedeniyle o sekilde anlasilma potansiyeli barindirsa da, Fikir Mahsulleri Ofisi'nin toplu gorusunu yansitmaz.

2 Ekim 2010 Cumartesi

Ah bir başkanım olsa...

Önemli Açıklama:

Bu yazı aslında Aytuğ'un yazısı. Ne var ki kendisi şu anda İran'da bulunduğundan yazıyı sisteme kendisi aktaramadı. O nedenle ben kendi hesabımdan yazıyı buraya aktarıyorum.

Başkanlık sistemi tartışmasının AKP tarafından ortaya çıkarılmıs suni bir gündem olduğunu düşünmek için elimizde oldukça fazla veri var. Diğer yandan bu tartışmanın kamuoyunun ilgisini her seferinde neden bu denli celbettiği sorusu ve bu olgunun yaratabileceği sonuçlar da ilgiyi hak ediyor.


Basbakan Erdogan’in halkoylamasi gecesi yaptigi aciklama sirasinda yeni anayasanin hazirlanmasi “gorevini” baskanlik sistemini acikca destekleyen Profesor Burhan Kuzu’ya bahsetmis olmasi, kamuoyunda baskanlik sisteminin ayak sesleri olarak yorumlandi ve konu yaklasik bir hafta kadar politikacilari, gazetecileri ve akademisyenleri mesgul etti. Siyasi eliti olusturan bu kesimlerde ortaya cikan bu ilgiyi iki bicimde yorumlayabiliriz: Ya baskanlik sistemi konusu yalnizca bu kesimleri ilgilendiriyor ve genis halk kitleleri konuya hic ilgi gostermese de, siyasi elit yeniden kesfettigi oyuncagina mutlulukla sariliyor, ya da baskanlik sistemi konusunun her gundeme getirilisinde ilgi cekmesinin arkasinda Turkiye’nin giderek merkez-muhafazakar sag tarafindan belirlenen ve elbette ki genis halk kitlelerinin de dahil oldugu siyasi kulturuyle ilgili bize soyleyebilecegi bir seyler var. Bu yazi, ilk olasiligi gormezden gelmeden ve AKP’nin gundemi yonetmek konusundaki ustaligini akildan cikarmadan ikinci olasiligin varligini tartisiyor.

Halkoylamasi sonrasinda Erdogan’in baskanlik sistemi fikrini ortuk bicimde medyaya mustulamis olmasinin arkasindaki amac, halkoylamasi sonuclarinin okunma bicimini degistirme ve yeni anayasanin hazirliklari yapilirken baskanlik sistemini bir pazarlik araci olarak kullanip diger konularda odunler koparma olarak yorumlanabilir. Ya da belki de Basbakan yalnizca hayal kuruyordur: Kariyerini gucsuz bir Cumhurbaskani olarak noktalamak yerine, Turkiye Cumhuriyeti’nin ilk Baskani olarak noktalamak, referendum sonucunun da etkisiyle hic de imkansiz gozukmediginden, frenlerinden bosanivermistir – olmamis sey mi? Peki, Turkiye Cumhuriyeti’nin meclis ustunlugune dayanan kurulus fikrine ve ulkede potansiyel baskanin gucunu dengeleyebilecek parti disiplininden bagimsiz milletvekilleri ve federalizm gibi mekanizmalar bulunmamasina ragmen, Baskanlik sistemi fikri neden her ortaya atilisinda bu kadar ilgi goruyor?

Amerikan tipi Baskanlik sistemi fikri, ilk olarak Turgut Ozal tarafindan ortaya atilmis bir fikir. Ozal, her zaman aklinda olan bu fikri ozellikle Yildirim Akbulut sonrasinda Mesut Yilmaz kendisine acikca cephe aldiginda savunmustu. O zaman fikre karsi cikan Demirel, 90’larin ortasinda kendisi Cumhurbaskanligi makamina geldiginde fikri desteklemisti. Konu sonraki yillarda da sik sik gindeme geldi, tartisildi; simdi Erdogan da bircok amaci ayni anda guderek fikri yeniden tedavule sokuyor.

Yukaridaki gibi bir okuma, Baskanlik sistemi tartismalarinin, guclu bir Basbakan’in ya da halk desteginin arkasinda olduguna inanan guscuz bir Cumhurbaskani’nin yakarislarindan baska hicbir sey olmadigini dusunduruyor ve tartismayi gereksiz kiliyor. Ancak, fikrin her seferinde daha fazla ilgi cekiyor olmasi, Cumhurbaskani’ni bundan sonraki yillarda halkin sececek olmasiyla baskanlik sisteminin en onemli sartlarindan birinin halihazirda yerine getirilmis olmasi ve AKP’nin dizginlenemeyen gucu, daha ayrintili bir tartismanin gerekli oldugunu gosteriyor.

Turgut Ozal’in kafasinda, Turkiye’de kucuk bir Amerika kurmak vardi. Ozal, Fukuyamavari bir sekilde ABD’nin “tarihin sonu” olduguna yurekten inaniyordu, ABD’nin sistemini kopyalamak taraftariydi. Onun aklindaki baskanlik sistemi, ulkeye federalizmle birlikte gelecekti. Ozal’in omru ve siyasal sermayesi ulkede bu turden bir koklu degisikligi ortaya cikarmasina musaade etmedi, ama konu oldukca hararetli bir sekilde tartisildi. Lideri dogrudan secme, tek bir lider tarafindan temsil edilme gibi fikirler Turkiye toplumuna hic de uzak gelmemisti. Ozal ve ailesinin ABD baskaninin ailesi gibi surekli goz onunde olmasi ve bunun ilgiye karsilanmasi da ABD’deki (baskanlik sistemini ciddi bir bicimde destekleyen) imaja dayali siyaset anlayisinin Turkiye’de guclu bir karsiligi olabileceginin sinyalleriydi.

1990’larda Turkiye’de yasanan derin kargasanin ozellikle is dunyasi tarafindan okunma bicimi, siyasi isitikrarsizligin ekonomik buyume onunde engel olusturmus olmasidir. Omurleri genelde 1-2 yili gecmeyen koalisyonlarin acikca suclandigi bu okuma bicimi, ortuk olarak da parlamenter sistemi hedef gostermektedir. Darbenin etkisini gormezden gelen ve tam da darbecilerin istedigi bicimde tum sucu siyaset kurumlarinda bulan bu okumanin da destegiyle, 1990’lar travmasinin Turkiye’de bir koalisyon anksiyetesi ortaya cikardigini soylemek herhalde abarti olmaz. AKP’nin, secim barajini dusurmemek, secim sistemini degistirmemek ve iktidarini mesru ve surekli kilmak icin sik sik istismar ettigi bu kaygi, baskanlik sisteminin secmenler arasinda giderek daha fazla ilgi gormesinin diger bir sebebi olarak gorulmeli. Baskan’in partisi Meclis’te cogunlugu kazanamadiginda Baskan’in kuracagi hukumetin nasil guvenoyu alacagi sorusu (evet, Baskanlik sisteminde de hukumetler guvenoyuna muhtac), diger bir deyisle Baskanlik sisteminde de koalisyonlarin gerekli olabilecegi uyarisi baki elbette, ama bu “teknik ayrinti”nin onumuzdeki tartismanin bir parcasi olacaginin garantisini kim verebilir?

Turkiye’de baskanlik sistemi fikrinin ilgi cekmesinin en onemli sebebi ise, kanimca, Turkiye’de merkez saga ickin “milli irade” soylemidir. Demokrasinin tek sartinin periyodik secimler duzenleyerek milli iradeyi birilerine teslim etmek oldugu yanilgisina sikca dusen merkez-muhafazakar sag soylem ve bu soylemin etkili oldugu secmenler icin baskanlik sistemi, kolayca bu soyleme eklemlenebilir. 4 ya da 5 yilda bir secilen Baskan, milli iradenin tecelli ettigi tekil yapi olarak gorulebilir ve “tek lider” sifatiyla tek devlet-tek millet kavramlarinin tamamlayicisi olarak kolaylikla kabul gorebilir. Ozellikle guclu bir liderin ortaya ciktigi zamanlarda bu fikrin ulke capinda bu denli ilgi gormesinin nedeni, siyasal kultur icinde egemen konumda bulunan ve secmenlerin giderek daha buyuk bir kesimi tarafindan kabul goren soylemin bu fikri icsellestirmeye gayet hazir durumda bulunmasidir.

1982 Anayasasi ve sonradan yapilan degisikliklerle birlikte gunumuzde Turkiye’de yurutme zaten olmasi gerektiginden daha guclu bir kurum. Yurutmeyi tek basli hale getirerek daha da guclendirmek, iktidarin hedeflerinden biri olarak one cikiyor. Bunun Turkiye demokrasisine hayir getirmeyecegini gormek icin derin tartismalar yapmaya gerek yok. Baskanlik sisteminin hukuki altyapisi hazirlanirken, bu fikrin siyasi soylem icinde kolayca yer ve destek bularak mesruiyet kazanabilecegi de acikca ortada. Bu durumda, bu fikrin one surulmesini sirf AKP’nin gundem yonetme taktigi olarak okumamak ve ciddiye almak gerekiyor. Baskanlik sisteminin Turkiye siyasi kulturu ve deneyimi icinde ne gibi sorunlara yol acacagini etraflica tartismanin, normal sartlarda, ise yaramasi gerekiyor.

21 Mart 2009 Cumartesi

SAYIN BASBAKANIM

Derlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındadır.




halka layik tek lider e selam olsun haldeşip deyip halden anlayan mizana vurmadan telden anlayan selamdan kelamdan dilden anlayan gönüllerin dostu recep tayyip erdoğan başbakanimizi takdirle takip ediyor rabbim mahçup etmesin dosta düşmana karşi hep başi dik bahti açik olsun allah başimizdan eksik etmesin diyorum ilk defa ak partiye oyumu vereceğim tek isteğim dik duran liderimiz yaninda dik fotoğraf çekilmek allah yar ve yardimciniz olsun cihan fatihi büyük başkan dunya başbakani davos fatihi allah seni basimizdan one minutes eksik etmesin 37padişahimiz sayin recep tayyip erdogan sen bizim herseyimizsin biz son 8 yilda türkiye gelişiyor türkiye ileri gidiyor diyoruz ak parti den iyisi yok diyoz ama bazi kotu olaylarda var keske bunlar olmasa sizi seven sayisi artacak biliyoruzki medya hersey yapar isterse vatan severi vatan haini vatan hainini vatansever yapiyor biraz daha medyanin yaptigi yanlislar engellense eger yapiliyorsa yolsuzluk filan sallama ama bunlarin onu engellense ak partiden iyisi olmuyacak sayin başbanimiz allah sizi başimizdan eksik etmesin gerçekten türkiye için çok şeyler yaptiniz ama bingölü unuttunuz inaniyorum siz unutmamişsinizdir ama vekilleriniz unuttu türkiye rekoru kiran bingöl ne yazikki hizmet alamama rekoru kirdi yerel secimlerde buyuk hatta kesin ihtimal diyem dtp alacak cunku halk kirgin secilen adayida il meclis uyelerinide bu halk sevmiyor sayin basbakanim siz secimleri yüzde 60 ile allacaksiniz ama biraz ekonommi ile ilgilenin konyada komgida sirketinin 28 adet fabrikasinin calismasi icin yardimci olun issizlik azalsin ciftciye seanen kecisi kradisi verin inekcilik kradisi yeter istiklal mah önder sokak sokak girişinde kocaman 2 çukur her girişte muhakkak düşüyor araçlar merkez mi bakar serdivan mi bilmiyorum ama bu seçim arefesinde 2-3 kürekle olacak işi neden halletmezler bilmiyorum hadi bşehir yeniden aday değil serdivan sokağin diğer ucu da farkli değil ilgi ve bilginize sayin başkanim öncenikle yüce allahin selameti sizinle ve ekibinizle olmasini diler kurban oldugum allahim sizleri başimizdan eksik etmesin başkanim avrupa ve ülkemizde global kriz var benim sizden istediğim rica ettiğim ben annemin ve babamin yaşadigi yani samsuna gitmek istiyorum şuan işsizim 2 cocugumla kaldim istanbulda caresiz enazindan samsunda evimiz var bütün canlarim orda sadece samsunda bana bir iş bulmanizi istiyorum sizleri okadar cok seviyorum anlatamam saygilarimla başbakanim doğum gününüz kutlu olsun allah yolunuzu açik etsin syn başbakanim benim abim kapss ye girdi ve 71 puan aldi ve hala atanamadi buna çözüm getirmenizi istiyorum saygilarimi ar z ediyorum seninle gurur duyuyoruz başbakanimmmmmm allah seni başimizdan eksik etmesin allah cc sizleri muhalefetin şerrinden esirgesin bu gün belirli dernek ve odalar finans çevreleri başbakanimizi imf ile anlaşmaya zorluyoreğer milletini düşünen bir başbakanimiz olmasaydi (gecmiş örnekleri vardir)hemen koşulsuz baskilara göğüs germeden borca sokardi biziama başbakanimiz sağ olsun önce milletimin menfaati diyerek haybeye borca sokmuyor bizleri teşekkürler başbakanim teşekkürler ak partinin ak kadrolari sayin başbakanim ben bir öğrenciyim 3sinifa gidiyorum bizlere dağittiğiniz bedava kitaplar için size çok teşekkür ediyorum sağolun size bir şey söylemek istiyorum sizi çok seviyorum bende inşallah sizin gibi dost doğru olup vatana ve millete yararli bir başbakan olucağim milletimi öteki devletlere ezdirmiyeceğim bende sizin gibi hep haklinin yaninda olucağim sizi çok sevdiğim gibi sizi her zaman ve daima destekliyorum sizin gibi bir başbakanimiz olduğu için milletim gibi bende çok gurur duyuyorum inşallah başimizdan eksik olmazsiniz sayin başbakanim allaha emanet olun sizi hep örnek aliyorum sizi cok seviyorum bu milletin tek kurtuluş yolu vardir o yolda adalet ve kalkinma patisinden geçer ben 14 yaşin da bir öğrenciyim okulun ilk günü sinifa girdiğimde masanin üzerindeki kitaplari görünce mutluluktan havaya uçarim hemen içime o güzel kitaplari açip okuma duygusu siner ve o kitaplari açip okuduğumda allahim bize bu kitaplari verenlerin buraya ulaştiranlarin bu siralara bu güzel kitaplari koydurtanlarin işinin rast gitmesini sağla deyip dua ederim allah başbakanimiz recep tayyip erdoğandan razi olsun amin recep tayyip erdoğan: dünya lideri sayin genel başkanim sizi saygiyla selam ederim ben 14 yaşindayim tek hedefim bu güzel ülkenin bana verdiği emekleri boşa çikarmamak için polis olmak bu sene den sonra liseye geçeceğim inşallah polis kolejine girerim umuyorum ki inşallah polis olurum ve bir gün bu güzel vatanin uğruna şehid olurum başbakanim ben siyaseti çok seven biriyim her alanda ak partiyi ve sizi savunmaya çalişiyorum eğer polis olamazsam sizin partinizden 25 yaşina gelnice milletvekili olmayi düşünüyorum başbakanim bide kayseriye ne zaman geleceksiniz davos fatihi seninle gurur duyuyoruz sayin başbakanim size methiyeler yazmak için kainatin harfleri yetersiz kalir zaten ihtiyaciniz da yok yüce rabbim biliyor kimin ne yaptiğini allah'tan tek dileğim ve dua'm size uzun ömür versin ve başimizdan eksik etmesin sadece bir isteğim var sizden ne olur şu siyaseti rant araci olarak görenlerden şahsi ikbal peşinde koşarak tüyü bitmemiş yetim hakki kamu malina musallat olanlardan temizleyin velevki kardeşiniz de olsa sayin başbakanim be 11 yaşindayim sizin okuluma gelmenizi istiyorum ben kuleli ilk öğretim okulunda okuyorum tadilat yüzünden kudret saraç ilk öğretim okuluna gidiyorum 2hafta son ra kendi okullumuza gidicez bu seçimlerde oyumuz size saygilarimla bir süre öncesine kadar kendisine ve ideolojisine temkinli yaklaştiğim sayin başbakanimiz davos'ta yaptiği çikiş ve arkasindan hükümetçe dişişleri ve içişlerinde izledikleri kontrollü ve başarili idare ile tam güvenimizi ve sevgimizi kazanmiştir. türkiyemiz'e mustafa kemal atatürk'ten sonra masabaşinda en büyük siyasi zaferi kazandirdiğiniz için teşekkür ederim iç ve diş siyaset ve idarede bu güzergâh takip edildiği müddetçe arkanizda değil yaninizda safimizdayiz saygilar muhabbetler merhaba sayin başkanim toroslar teşkilatinda çalişan bayanlar adina size olan hayranliğimizi belirtmek isterim sizden ricam seçim sürecinde mersine gelmeniz biz bayanlari ve mersin halkini sevindirecektir gelin hep beraber mersine sahip çikalim inşaallah 29 martta büyükşehirde ve ilçelerde ak parti galip gelir saygilarimla sizi mersine bekliyoruz sayin başbakanim keşke oğlunuz şu gemi işine veya işte mücevher işi diyorlar onlara girmese idi ne olurdu mutavazi bir iş yapsa idi evet hakkidir belki kimse ona karişamaz ama siz gerçekten bu dünya için önemli bir lidersiniz yani ne olurdu olmasa idi selamun aleykum sayn basbakanm ben adana imama hatip mezunu bir kardesinizm bu sene ilk defa oy kullaniyorm hakkinzda bildgnz uzere bircok sey soyleniyor belgeli weya belgesz o gercegi bu gercegi diye hic birini umursamiyorm ama oy kullanmak demek webal demektir bildginz uzere oy werdgm partinin icraatlarina katilms desteklems oluyorsn bu da buyuk bir webaldr sizden aciga kawstrmanzi istedgm sadece bir konu war onn cewabini alabilirsm oyumu kullanacagm yok alamazsam bos atacagm iraga sortiler neden bzim ussumuzden atildi orasi amerikann biliorm ama bunu o kardeslermzn uzerne o bombalarn nedn atildgni yani sizn neden izin werdgnzi bole birseye bilmek istiyorm bunun webalini tasiyabilecegmi sanmiyorm bi yuzden bir aciklama bekliyorm lutfn yardm ediniz icimz rahatlasin selametle aeo selamun aleykum