10 Kasım 2011 Perşembe

The Grumpy Specter


It was a nasty autumn morning with rain sprinkling down on people like peanut-piss when I died. Mine was an ordinary death, as ordinary as the death of a great leader could get of course. I have been warned many times by the doctors to quit the two pleasures that I had in this life as if to put my white and wrinkled body more to the test of time. But what else is a single man of my age left to mingle with other than his tobacco and alcohol? And they were good companions too… not pretentious and talkative but elegant and graceful in their silent camaraderie.


9 Kasım 2011 Çarşamba

Aramalar Taramalar

Blogumuzun üçüncü yılına girmesine şunun şurasında birkaç ay kaldı. 
Bu yaz, özellikle bazı yazılar sayesinde, biraz daha tanınan ve okunan bir mecra haline geldik. Gerek buradan gerekse yurtdışından hergün bir dolu okurumuz bloga uğruyor. Ya birşeyler okumak için ya da internette birşeyler ararken Google sayesinde karşılarına biz çıkıyoruz. Kimin ne amaçla bize geldiğinin tespiti çok kolay değil takdir edersiniz ki. 

5 Kasım 2011 Cumartesi

Sosyal Medyanın Bir Varmış Bir Yokmuşluğu

Günümüzün en sık telaffuz edilen kavramı olan sosyal medyayı bir yenilik, bir devrim, veya bir imkan olmaktan öte kendimi geliştirmek ve hayatı, insanları sorgulamak için bir fırsat olarak görmeye başladım artık. Sosyal medya derken ne kastettiğimin anlaşılması için belki de kendi sosyalliğimin aslında çağın biraz gerisinde bile sayılacağını belirtmeliyim. Bir twitter hesabım yok, şimdilik sadece sanal olmayan hayatta da arkadaşım diyebileceğim kişileri arkadaşım olarak kabul etmeye çalıştığım facebook bile kendimi çağa ayak uyduramayan bir ihtiyar gibi hissettirmeye yetiyor zaten.