nüfus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nüfus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Aralık 2009 Pazartesi

Fransa'da Milli Kimlik Tartışmaları-6


Bu ikinci neslin kökenleri, aslında Fransa'ya gelen göç dalgalarının tarihçesini yansıtıyor:ikinci nesil İtalyanlar açık ara sayıca en fazla olanlar (%22,6), onları Cezayirliler (%14,1), İspanyollar (%12,9), Portekizliler (%10,4) ve Faslılar takip ediyor (%9,1).
"Şimdilerde Türkiye'den ve Sahraaltı Afrikası'ndan gelen göçmenlerin ikinci nesillerinin oluşumunu gözlemleyebiliyoruz. Bunlar, gelecek yıllarda daha önemli konumlara erişecekler" diyor Catherine Borrel ve Patrick Simon. 1999'da, bu iki coğrafya için oranlar sadece %3,4 ve %5,6 idi.

Fransa'nın yeganeliği bu uzun tarihte gizli: bu yeganelik, karışım olma halini demografik siyasetimizin değişmezlerinden birisi haline getirdi. Yıllar içinde Fransızların kökenlerini değiştiren ikinci, üçüncü hatta dördüncü nesillerin oluşmasına sebebiyet verdi. "Her dört Fransızdan birinin göçmen bir dede veya ninesi var. Bir sonraki nesilde bu oran üçte bire yükselecek." François Héran'ın öngörüsü bu yönde. INED'in eski başkanına göre, Fransa'ya göç, birkaç yıldır İspanya'ya gerçekleşen büyük miktardaki göçün aksine, "kalıcı bir hal aldı."

Tefrika ettiğim yazıyı Le Monde'dan aldım, çeviri bana aittir.
Fransa'da uzun zamandır bir milli kimlik tartışmasıdır sürüp gidiyor.Doğrudan doğruya Sarkozy tarafından başlatılan ve devletçe desteklenen, halkın katılımı istenen bir süreç olarak ilerliyor.Sadece bu konuların tartışıldığı bir siteleri de var, resmi bir site:
www.debatidentitenationale.fr
Şubata kadar falan açık sanıyorum.
Bu göç olayına dair de bazı grafikler var elimde, onları da aktarmaya çalışacağım, zira bu tartışmada önemli veriler sağlıyorlar kanaatindeyim.

Konuyla alakalı aktaracaklarım bitmedi.Yakında bu konuyla alakalı bir sosyologla yapılmış bir röportajdan bazı kısımları aktaracağım.Sonrasında -zamanım olursa- okullarda bu kimlik meselesine nasıl bakılmakta, talebeler bu kimlik meselesinde hangi noktadalar ona değinicem.

18 Aralık 2009 Cuma

Fransa'da Milli Kimlik Tartışmaları-5

Bu uzun göç tarihçesi, Fransa’ya komşularının çoğunda bulunmayan bir duruma yol açtı: ikinci hatta üçüncü kuşak göçmenler.
“Avrupa’nın geri kalanı, İsviçre ve, daha az ölçüde, Federal Almanya istisna kalmak koşuluyla, bu durumu aynı derecede yaşamıyor” diye yazıyor François Héran Le Temps des immigrés adlı kitapta. “Avrupa’nın güneyinde göç çok yakın tarihli bir olgu olduğundan sorun yaratma noktasında değil henüz.”

Yıllar içinde, ikinci hatta üçüncü nesil göçmenler ülkenin görünümünü derinden şekillendirdiler, öyle ki birçok Fransız bu nedenle göçün artarak devam ettiği kanaatinde. Catherine Borrel ve Patrick Simon’un araştırmasına bakılırsa, ikinci ve sonraki göçmen nesillerine mensup kişiler 1999’da 4,5 milyonluk bir kitleye denk geliyordu: ikinci nesil toplam nüfusun %7,7’ini oluşturuyordu –ilk neslin oranıyla neredeyse aynı, %7,4. 1999’da Fransa’da yerleşik 58 milyonun, 9 milyonu ya doğrudan göçmendi, ya da sonraki nesil göçmenlerdendi.

15 Aralık 2009 Salı

Fransa'da Milli Kimlik Tartışmaları-4


Göç istikrarlı bir hal alsa bile, görünürdeki hali değişim geçirmektedir. Aile buluşması kapsamında gelen kadın ve çocuklar, tedricen Mağrib’ten 1970’lerde fabrikalarda çalışmak için gelen genç bekârların yerini aldılar.

INSEE (Institut National de la Statistique et des Etudes Economiques) tarafından geçen eylülde yayınlanan bir araştırmada, Olivier Monso ve François Gleizes şu noktanın altını çiziyorlardı: “Zaman içinde, göç saikleri değişme gösterdi ve 1974’ten bu yana ailesel nedenler öne çıktı.” Gelinen ülkeler de değişti: göçmenler gittikçe, Sahraaltı Afrika ve Güneydoğu Asya gibi, daha uzak topraklardan gelmeye başladılar.

13 Aralık 2009 Pazar

Fransa'da Milli Kimlik Tartışmaları-3

Bu kısıtlamaların etkisi altında, göç dalgaları daha istikrarlı olmaya başladı: 1982’de Fransa’da 4 milyon, 1990’da 4,1 milyon, 1999’da 4,3 milyon ve 2006’da 5 milyon yabancı vardı: Fransa nüfusunun %7,4ü ila %8ine denk gelen sayılar.

Şaşırtıcı derecede değişmez bir sayı: 1980lerin başından bu yana, sanılanın aksine, göçmenlerin oranı fazla değişime uğramamıştır. Rekor sayılabilecek doğal nüfus artış oranına eklendiğinde -27 Avrupa ülkesi içinde en yükseği- bahsedilen göç dalgalarının istikrarlı hale gelmesi, komşularına nazaran, Fransa’yı bir istisna haline getiriyor. Eurostat’a göre (Avrupa İstatistik Ofisi) göçlerin Fransa nüfus artışına katkısı %20 iken, aynı oran İrlanda’da %60, Danimarka’da %70, Belçika’da %75 ve …İspanya’da %86! “27 Avrupa ülkesi için, nüfus artışı öncelikli olarak göç kaynaklı; ama Fransa, Hollanda ve Büyük Britanya bu durumun istisnalarını oluşturuyor” saptamasında bulunuyor Giampaolo Lanzieri Eurostat’ın bir yayınında.

11 Aralık 2009 Cuma

Fransa'da Milli Kimlik Tartışmaları-2


1891’de bile Fransa’da, Belçika, İtalya, Almanya, İspanya veya İsviçre’den gelen bir milyondan fazla yabancı vardı. "Histoire de familles, histoires familiales" (2005) adlı kitabın da yazarları olan nüfus bilimciler Borrel ve Simon “bu yabancılara iki savaş arasında kalan dönemde Polonyalılar, Ruslar ve Ermeniler katılacaktır” diye yazıyorlar. “1950 ve 1960’ların ekonomik yeniden yapılanma ve kalkınma dönemlerinde göçmen dalgasının yoğunlaştığını görebiliyoruz.”

1970’lerin başlarında, petrol krizi ufukta belirirken, savaş sonrası dönemin göçmen dalgalarını beslemiş olan iş gücü göçü sert bir biçimde kısıtlandı: ücretlilerin göçünün kaldırılması, gönüllü geri dönüşleri teşvik eden siyasetlerin güdülmesi (“Stoleru milyonu”), o dönemde daha belgesizler ('les sans-papiers') diye adlandırılmayanların kovulması.

ps.
Stoleru million:Lionel Stoleru dönemin Chirac hükümetinde çalışma bakanı. Fransa'daki (sayısı 3,4 milyona varan) yabancıların ülkelerine geri dönmeleri için bir milyonluk bir miktar ayırıyor.Ne var ki bu vesileyle ülkeden ayrılan ecnebi sayısı 100.000i aşmıyor.Yarısını İtalyan ve İspanyolların oluşturduğu 100.000 kişi.

9 Aralık 2009 Çarşamba

Fransa'da Milli Kimlik Tartışmaları

Milli kimlik üzerindeki tartışmalar sırasında pek çok insan Fransa’nın yaklaşık 150 senedir göç alan bir ülke olduğunu unutmuş gibi davranıyor. Komşuları 19. yüzyılda Amerika’ya milyonlarca göçmen yollarken, Fransa daha o zaman tüm Avrupa’dan gelen işçileri buyur ediyordu ki bu siyaset 20. yüzyıl boyunca da devam etti.

Fransa’nın suretini derinden dönüştüren bu karışım hali, Altıgen’i (Hexagone: biçiminden dolayı, Fransızların ülkeye verdikleri bir isim) dünyanın en çok kültürlü ülkelerinden birisi haline getirdi. Bu durumu, tarihçi Gerard Noiriel Fransa “Avrupa’nın Amerikası oldu” diye özetliyor.