7 Eylül 2011 Çarşamba

Agos Gazetesi'nde AKP'nin Onuncu Yılı Yazısı

Agos Gazetesi, bildiğiniz üzere maktul gazetecimiz Hrant Dink ve etrafındaki bir avuç insan tarafından meydana getirilen bir proje. Ermeni cemaatinin gazetesi tanımından daha fazlasını hak eden, daha farklı bir duruşu olan bir yayın. Arada sırada takip ediyorum, neler var diye. Geçenlerde gene bir alayım bakayım neler var dedim. 19 Ağustos 2011 sayısına baktım.


AKP'nin onuncu yaşına dair bir makale, daha doğrusu sayfa hazırlamışlar. "AK Parti'nin On Yılı: ne siyah ne beyaz" başlıklı bu sayfada Ermeni cemaatinden bazı kişilere parti hakkındaki fikirleri sorulmuş, başlıktan da anlaşılacağı üzere onların beyanları da "gri" tonlarında. Gazete, buna ilaveten, iktidarın on senesindeki bazı olayları kendisinin nasıl verdiğine dair de bir kısım hazırlamış. Burada farklı senelerdeki farklı olaylara dair haberler var. Girişi ilginç geldi bana:

"Çoğunluğu Anadolu'nun bugüne dek siyasetin kenarında kalmış Müslüman kimlikli insanlarından oluşan, ancak giderek genişleyen bir tabana göre AK Parti..."

İşin okulunu okumuş olmamızı bir kenara bırakalım. Biraz yakın tarih bilgisini kullanarak bu "siyasetin dışında kalan Anadolulu Müslüman kitle"nin kim olduğu sorusu aklıma takıldı. 1950'den beri serbest seçimlerle iktidarın değişebildiği bir ülke olan memleketimizde bu seçimlerin sonuçlarına bakınca, arada gerçekleşen darbeli seçimleri vs bir kenarda tutmak kaydıyla, sadece 1977 seçimlerindeki Ecevit CHP'si haricinde iktidarın zaten hep sağ partilerde olduğunu görüyoruz. Tek başına iktidardan bahsedersek iş daha da kolaylaşıyor. DP, akabinde Adalet Partisi, akabinde ANAP ve DYP, şimdi de AKP. Bu söylem öyle bir resim koyuyor ki ortaya, ben en azından bunu öyle okuyabiliyorum, AKP'ye gelene kadar ülkede Müslüman Anadolu insanı siyaseten yok hükmündeydi, AKP bu zavallı insanları siyasetle tanıştırdı, veya barıştırdı. Gerçek gerçekten bu mudur diye sormak istiyorum sevgili Agosçulara.

Dediğim bu on senelik gazete haberlerinde de bence sıkıntılı bir durum var. Bizim blogumuz, ki azınlık veya gayrimüslim cemaatlere vakfedilmiş bir blog değildir, Başbakanın seçimlerin henmen öncesinde bir canlı yayında "Afedersiniz beni Rumlukla itham ediyorlar" söylemini eleştirmişti ilgili yazıda. Ben Agos'tan da iktidarın ve başbakanın on senesine dair olan bu tarz bir haberde bu söylemin eleştirisinin de yer almasını beklerdim. Yer almıyor. Bu da açıkçası benim açımdan sıkıntı yaratıyor.

*
Bu yazı vesilesiyle, 6-7 Eylül 1955 olaylarında ordumuzun, özel harp dairesinin çok başarılı bir işi olduğua dair emekli subayların ikrarları var elimizde, ve de dönemin iktidarının, Başvekil Adnan Menderes'in bu olayları İngiltere'deki heyetin elini güçlendirmek adına kullandığı da bilinen bir gerçektir, elbirliğiyle acı çektirdiği bu toprakların Müslüman olmayan insanları da hatırlamakta, unutmamak ve unutturmamakta fayda var gibime geliyor. 


1 yorum:

Adsız dedi ki...

nasil oluyorda "arada sirada takip ediyorum" dedigin bir gazete icin "Ermeni cemaatinin gazetesi tanımından daha fazlasını hak eden, daha farklı bir duruşu olan bir yayın." diyebiliyorsun anlayabilmis degilim. merak ettigim Hrant Dink'in vurulmasindan Agos'u eline alisinin, toplam Agos okuyuslarina orani. sifira yakin degilse sasiririm. e hal buyken Agos'un sadece bir yazisi senin acindan sikinti yaratir. oysa sirf liberal solumuzun Agos'a cesitli sebeplerden fazla sempatik durusu benim icimde senelerdir sikintilar yaratiyor. sonucta Agos yuzkusur kendi yandasina sordugu "kime oy vereceksiniz?" sorusuna odp cevabini alip, benimki annem-babam gibi ilkokul egitimi disinda birsey gormemis bircok Ermeninin AKP'ye oy atacagin gormezden gelmisti ornegin. utanmayan cesitli akademisyenlere de buna canak tutturtmuslardi. bu sadece bir ornek. her neyse... cok uzadi.