19 Mart 2012 Pazartesi

Tarihçi Cemal Kafadar ile Söyleşi

Başlık biraz aldatıcı aslında zira söyleşiyi yapan biz değiliz. Boğaziçi Üniversitesi Atatürk İnkılapları Enstitüsü'nde doktora yapan Ayşe Yazıcıoğlu'nun Toplumsal Tarih için gerçekleştirdiği bir söyleşi. "Tarihçinin Odası" adı altında tarihçiye, kelimenin gerçek manasıyla, odasına dair sorular da sormak kaydıyla gerçekleşecek bu söyleşiler. Blogda Cemal Hoca'nın bir kitabına dair de reklamsal bir yazı yazmıştım. İlgilisi için bakınız ve tıklayınız: http://fikirmahsulleriofisi.blogspot.com/2010/12/kim-var-imis-biz-burada-yog-iken.html




Bu sefer de derginin reklamını yapıyorum bir açıdan, affoluna. Söyleşiden bazı cümleleri burada aktarıp kalanını ve daha birçok başka yazıyı okumanız için sizi Toplumsal Tarih dergisine yönlendiriyorum efendim.






"Maç seyrederim, futbol hastasıyım. Futbol hastasıyım ama takımın hastası değilim, genellikle TV'nin sesini kapatarak seyrederim. Şike olaylarından sonra çoğumuzun ağzının tadı kaçtı. Ama güzelini görünce hoşlanıyorum."
Blogçunun Notu. Tuttuğu takımı söylemiyor Cemal Hoca.


"Renk algıları zaman içinde çok değişiyor. Sanırım, kahve üzerine çalıştığım için, ilk 'kahverengi' sorusu uyandı zihnimde. Kahve çıkmadan önce o renge ne diyorlardı?"   
BN. Cevabı söyleşide veriliyor bu sorunun. 


"Çok basit bir polisiye olayı anlatan bir belgede bir kasabanın kadısı mektup göndermiş, evini soymaya gelenleri ihbar ediyor, onları yakaladığında sormuş: 'hilaf semte varıp iç avlumu boylayıp neye nazar ettin?' Zanlı 'zikrolunan mevzi'e tebevvül etmeye oturdum' demiş."
BN. "İşemeye koyuldum" demiş yakalanan adam yani.


Derginin Facebook'taki sayfasından daha dergi ve bağlı olduğu Tarih Vakfı hakkında güncel bilgiye erişebilirsiniz. 
https://www.facebook.com/groups/52785843752/

Hiç yorum yok: