Alper Yağcı, siyaset bilimi doktora adayı, Massachusetts
Amherst Üniversitesi
Hile yapılıp yapılmadığı tanık ifadeleri,
fotoğraflar, tutanak vb belgeler ile ispatlanabilir. Ayrıca sandık bazlı oy
verisi istatistiki metotlarla analiz edilerek bu konuda bir kanaat
oluşturulabilir. Sandık
bazlı Ankara seçim verilerini bu gözle analiz ettim. Çıkan sonuçlar hile
şüphesini artıracak nitelikte: Katılım oranının %100’ü geçtiği şüpheli
sandıklardan çıkan oylar Ak Parti adayı Melih Gökçek’in oy oranını anlamlı
ölçüde artırmış, CHP adayı Mansur Yavaş’ın oy oranını düşürmüş. Ayrıca geçersiz sayılan oyların daha yüksek olduğu sandıklarda da sistematik
olarak Melih Gökçek aynı şekilde avantaj elde etmiş.
Twitter
kullanıcısı @erenyanik’ın (https://docs.google.com/file/d/0B5DCb-yenw1pTzllQndweC1nYXM/view?sle=true adresinde) paylaştığı ham sandık verilerini analize tabi tuttuğumuzda görüyoruz ki Ankara genelindeki 12230
sandıktan 180’inde katılım %100’ü geçmiş. Yani bu sandıklarda kayıtlı seçmen
sayısından daha fazla sayıda seçmen oy kullanmış. Bazı sandıklarda oran %125’i
bulmuş. Peki usulsüzlüğe konu olduğundan şüphelenmemiz gereken bu sandıklardaki
oy dağılımı, Ankara’daki diğer sandıklardakinden farklı mı? İstatistiki analiz
gösteriyor ki evet, farklı. Ak Parti’nin oy oranı diğer sandıklarda %43.5 iken
şüpheli sandıklarda %56.2. CHP’nin oy oranı ise diğer sandıklarda %41.5 iken şüpheli
sandıklarda %25.8.
Farklar
statistiki olarak anlamlı.
İyi
güzel de, fazla kullanılan şüpheli oy sayısı, seçim sonucunu tek başına
değiştirecek kadar yüksek sayıda görünmüyor. Daha önemli bir manipülasyon
Mansur Yavaş’a giden oyların hileli biçimde geçersiz sayılmasıyla yapılmış
olabilir, zira toplamda 124,075 gibi önemli miktarda geçersiz oy var. Geçersiz
oyların çok çıktığı sandıklarda oy dağılımı nasıl olmuş? Bunu analiz
ettiğimizde görüyoruz ki sandıklardaki geçersiz oylar kullanılan toplam oya
oranla arttıkça, Gökçek – Yavaş farkı da artıyor. Sandık başına geçersiz
oy oranındaki her 1 puanlık artışla birlikte, Gökçek – Yavaş farkı da 6 puana yakın
artmış. Bu etki yine istatistiki olarak anlamlı.
Şu da ileri sürülebilir ki geçersiz oy oranı bilinçli bir manipülasyondan ziyade, sandığın bulunduğu bölgenin özellikleriyle ilişkili olabilir. Örneğin eğitim seviyesinin düşük olduğu (ve AKP'nin oy oranının CHP'ninkinden zaten yüksek olması beklenecek) çevre ilçelerde seçmenlerin dikkatsizliği nedeniyle daha çok geçersiz oy çıkmış olabilir. Durumun bundan ibaret olup olmadığını kontrol etmek için geçersiz oylarla ilgili yukarıdaki analizi bu sefer sandıkları ilçe bazlı gruplara ayırarak karşılaştıralım. Sonuç gösteriyor ki, aynı ilçe içinde dahi sandık başına geçersiz oy oranı arttıkça Gökçek - Yavaş farkı yine istatistiki olarak anlamlı biçimde artıyor. Bu da şüphemizi kuvvetlendiriyor.
Aynı ilçe içinde dahi seçmenin parti tercihi mahalle bazlı değişiyor elbette. Geçersiz oy oranının daha yüksek olduğu mahalleler zaten AKP'nin kuvvetli olduğu yerler olabilir. O konuda da bir fikir sahibi olabilmek için veriye daha da yakınlaşıp analizi seçim alanı (yani oy kullanma noktası, okul) bazlı ayrıştırmak mümkün. Bunu yapmaya benim bilgisayarımdaki yazılımın hafızası yetmiyor, ancak İsveçli Dr. Erik Meyersson yapmış (http://erikmeyersson.com/2014/04/01/is-something-rotten-in-ankaras-mayoral-election-a-very-preliminary-statistical-analysis/ adresinde mevcut). O analizden ortaya çıkan şu ki aynı oy kullanma alanı içinde dahi sandık başına geçersiz oy oranı arttıkça Gökçek - Yavaş farkı yine artıyor. Bu sefer etki daha az görünüyor haliyle, fakat hala sistematik bir etki var.
Bu veriler hukuki bir isnat olan seçim hilesini ispatlamaz, ancak hile yapıldığına dair yaygın kanaate destek oluşturacak nitelikte. Rakamların bize şimdilik söylediği: “Ankara seçimlerinde Melih Gökçek lehine usulsüzlük yapılmamıştır” diyemeyiz!
Aynı ilçe içinde dahi seçmenin parti tercihi mahalle bazlı değişiyor elbette. Geçersiz oy oranının daha yüksek olduğu mahalleler zaten AKP'nin kuvvetli olduğu yerler olabilir. O konuda da bir fikir sahibi olabilmek için veriye daha da yakınlaşıp analizi seçim alanı (yani oy kullanma noktası, okul) bazlı ayrıştırmak mümkün. Bunu yapmaya benim bilgisayarımdaki yazılımın hafızası yetmiyor, ancak İsveçli Dr. Erik Meyersson yapmış (http://erikmeyersson.com/2014/04/01/is-something-rotten-in-ankaras-mayoral-election-a-very-preliminary-statistical-analysis/ adresinde mevcut). O analizden ortaya çıkan şu ki aynı oy kullanma alanı içinde dahi sandık başına geçersiz oy oranı arttıkça Gökçek - Yavaş farkı yine artıyor. Bu sefer etki daha az görünüyor haliyle, fakat hala sistematik bir etki var.
Bu veriler hukuki bir isnat olan seçim hilesini ispatlamaz, ancak hile yapıldığına dair yaygın kanaate destek oluşturacak nitelikte. Rakamların bize şimdilik söylediği: “Ankara seçimlerinde Melih Gökçek lehine usulsüzlük yapılmamıştır” diyemeyiz!