29 Aralık 2011 Perşembe

Sevgili İçişleri Bakanımız, ne diyorsak tersinden anlayınız!

Kısa süre önce “Kürt sorunu nedir? Arıyorum, bulamıyorum!” demeciyle gündeme gelen İç İşleri Bakanı İdris Şahin 26 Aralık 2011’de önemli bir açıklama yaptı. Sayın bakan; Hobbes ve Hegel gibi düşünürlerin öğretilerinden bir sentez oluşturarak, terörle mücadele adına düşünce ve ifade özgürlüğünün ayaklar altına alınmasını salık verdi. Bakan Şahin’in bu açıklaması, Türkiye’nin kirli devlet olma yolunda 1990’lara dönmekle kalmayıp 1984’e kadar gideceği korkusu yarattı. Açıklamaya buaradan erişebilirsiniz: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1073629&Date=26.12.2011&CategoryID=78 . Bir grup sanatçının bakanı protesto etmek üzere kaleme aldığı metne aşağıda yer veriyorum. Sanatçılar, bakanı istifaya davet ediyor.



Sevgili İçişleri Bakanımız, ne diyorsak tersinden anlayınız!

26 Aralık 2011 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, asla unutulmaması gereken bir hukuk, siyaset ve insanlık dersine imza atmıştır. Aşağıda imzası bulunan biz sanatçılar, kendisinin başımızdan eksik olmaması için duacıyız. Kendisi, devlet  adamlığı ciddiyetiyle konuyu biraz üstü kapalı ele almış, bizlere daha açık konuşma cesaretini vermiştir. 

"Terörün arkadan dolanarak arka bahçede yürüttüğü faaliyetler ki arka bahçe İstanbul'dur, İzmir'dir, Bursa'dır, Viyana'dır, Almanya'dır, Londra'dır, her neyse, üniversitede kürsüdür, dernektir, sivil toplum kuruluşudur." diyor Sayın Şahin. Bu arka bahçelerden üniversite, dernek ve sivil toplum kuruluşlarının derhal kapatılması, bahsi geçenİstanbul, İzmir ve Bursa gibi kentlerde sıkıyönetim ilan edilmesi ve Avusturya, Almanya, İngiltere ile ilişkilerin en alt seviyeye indirilmesi şarttır. Siyasi irade bunları yaptığında bizlerin koşulsuz desteğini yanında bulacaktır.
Yine aynı beyanatında Sayın Bakan "Devlet namustur, devlet özgürlüktür, eğitimdir, sağlıktır, devlet hayatın ta kendisidir." derken de çekingen davranmıştır. Devlet bunların hepsi ama şüphesiz ki çok daha fazlasıdır. Bizler devletimiz için varız. Her şey, devlet için vardır. Meclisin duvarındaki yazının da ivedilikle "Hakimiyet kayıtsız şartsız devletindir" ibaresiyle değiştirilmesini istemek hakkımızdır. Hayatta en önemli şey devlettir. Devlet, her şeydir. Yaşasın devlet. 

Yalnız bakanımızın "Domuz etinden Zerdüştlüğe kadar, bilmem hangi ulustan, kardeşlikten, çok özür dilerim eşcinselliğe kadar, her türlü  namussuzluğun, ahlaksızlığın, gayriinsani durumun olduğu bir ortam" diyerek bizleri hayal kırıklığına uğrattığının altını çizmek isteriz.  Şüphesiz ki ahlaksızlık, namussuzluk çok geniş alanlardır ve müzikten sinemaya,edebiyattan plastik sanatlara, eşek etinden ateizme kadar uzanan yelpazedeki tüm farklılıklar, aykırı fikirler, sözümona "yaratıcı" faaliyetler de bu kapsamda değerlendirilmelidir. Örneğin rock şeytanın müziği, resim haram, dans ve heykel müstehcendir, hepsi külliyen yasaklanmalıdır. Karikatür çizmeninse cezası müebbetten az olmamalıdır. 

Son olarak Sayın Şahin, terörün arka planına dair unutulmaz söylevinde, şarkı kisvesi altındaki terör ve şarkıcı kisvesi altındaki  teröristten de dem vurarak, "Yerine göre sadece şarkı söylüyor ama üç şarkının arasında bir tane de seyirciye bir şeyler söylerken arada bir  güzel cümle sarfediveriyor. Ne alırsan al, ne anlarsan anla. Sanat icra ediliyor sahnede. Ne yapacaksın, sanata karşı değiliz ama işte  bunları bir cerrah hassasiyetiyle ayırt etmek durumundayız." diyerek hainlere, düşmanlara ve kötülere büyük bir koz vermiştir. Sayın Bakan  belli ki bir mahalle baskısı mağduru olarak sanata karşı olmadığını ifade etmek zorunda bırakılmıştır. Kendisinden sanatçılar olarak beklentimiz, bir ifade ve temsil biçimi olarak sanata karşı olduğunu açıklamasıdır. Çünkü büyük bir üzüntüyle ifade etmek isteriz ki şu anda bu ülkede yaşayan sanatçıların önemli bölümü Sayın Şahin'in değerini teslim etmek erdeminden yoksun kayıp ruhlardır ve bunlara karşı olmak gerekir, maazallah siyasi rakiplerin yapamadığını bunlar bir gün yapıverirler. İnsanı tefe koyup oynatır ve bunlar, şeytana pabucunu ters giydirirler. 

Sayın Şahin, 

Sözlerinizin arkasında durun ve sanatı topyekün terör kapsamına alarak yasaklayın, ya da şunu yapın: Bu cümle hariç bütün metni tersten okuyun ve derhal özür dileyerek o koltuğu bırakın, çünkü bu toplumun tüm iç güvenlik mekanizmasının tepesinde oturan şahsınızın ilgili beyanları; demokratik, laik, sosyal hukuk devleti tanımını dolayısıyla Anayasa'yı hiçe saymasının yanında, sizin aksinize dünyanın her yerinde geçerli işler üretme kapasitesine sahip sanatçılara, ülkede din özgürlüğü olduğunu düşünmeleri doğal olan Zerdüştlere ve zaten gündelik faşizm tarafından sürekli taciz edilen eşcinsellere hakaret niteliği taşımakta, sizden farklı düşünen herkese korku salmakta ve onları terörize etmektedir. 

Saygılarımızla.. 


Ahmet Tulgar 
Arda Erdik 
Aylin Aslım 
Baba Zula 
Bahar Kerimoğlu 
Berke Hatipoğlu 
Berke Özgümüş 
Betül Arım 
BGST Dansçıları 
Birhan Keskin 
Burak Güven 
Burhan Şeşen 
Can Öz 
Demirhan Baylan 
Deniz Durukan 
Doğan Duru 
Doğu Yücel 
Emrah Serbes 
Eray Aytimur
Erdem Yener 
Ezel Akay 
Faruk Kaya 
Fırat Erez 
Gevende 
Güneş Duru 
Harun Tekin 
Hayko Cepkin 
Hüseyin Karabey 
İlke Hatipoğlu
İnan Ulaş Torun
Kaan Sezgin 
Kardeş Türküler 
Komet 
Koray Candemir 
Koray Çalışkan 
Kutluğ Ataman 
Levent Candaş 
Levent Üzümcü 
Mabel Matiz 
Mehmet Esen 
Melis Danişmend 
Meltem Arıkan 
Memet Ali Alabora
Metin Coşkun
Murat Ertel 
Murat Meriç 
Murat Tümer 
Mustafa Altıoklar
Onur Ünsal
Pınar Öğün 
Selin Şekerci 
Serkan Altuniğne 
Sevinç Erbulak 
Seyit Ali Aral 
Taner Öngür
Timur Açar
Tiyatro Boğaziçi 
Uğur Günel 
Ümit Ünal
.

1 yorum:

SE7IN dedi ki...

bu açıklayama ek olarak 29 aralık tarihinde özgür mumcu ve tarhan erdem'in radikal'deki köşelerinde yazdıklarını da buraya alalım bence.

ö.m.: http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1073876&Yazar=OZGUR-MUMCU&Date=30.12.2011&CategoryID=98

t.e.: http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1073880&Date=30.12.2011&CategoryID=98