3 Ağustos 2009 Pazartesi

Sarışınlar ve Pandaların Ahvali




İnsanın içinde bulunduğu şu sıradan gezegendeki ‘insanca yaşama hakkını’ tehdit eden, sürekli bir yenisi çıkan durumsal ve eylemsel saldırılar karşısındaki mücadeleci enerjisinin yalnış ya da belirsiz kaynaklara aktarılması hakkındadır iş bu kısa yazı.

Bir dönem geceleri uyuyamayıp da tv başında insomnia nöbetleri geçiren bünyelerin azabını daha da derinleştiren ‘duman avcıları’ gibi kitlesel tepki emici hareketlerden bahsediyorum. Bu gibi grupların sigara tüketiminin dumanlı hava sahası yaratarak toplum sağlığına yaptığı olumsuz etkisine karşı yürüttüğü mikro kitlesel hareketin efektif olarak 24 saat/365 gün durmaksızın çalışan binlerce nükleer enerji santrali, her gün üretilen milyonlarca motorlu taşıtın yanında esamesi dahi okunmayacak derecede etkisiz ve manasız olduğu gün gibi açıkken bu telaş, bu ‘iyi niyetli kaygılanmanın böylesi gereksiz bir yola aktarılması’ nedir? Yaşanılabilir çevre ve atmosfer ise kaygı –ki oldukça anlaşılabilir ve sonuna kadar yüce bir kaygıdır bu- halihazır acınası durumda en efektif tepki ve beklenen etki bu devasa tehditlere karşı mikro örgütlerin bir şekilde birleşmesi ile elde edilebilir. Muhtar emminin sigarasını söndürerek değil.

Ama benim, ve dolayısıyla bu yazının derdi çok daha spesifik bir durum: son doğal sarışın bundan 200 yıl sonra Finlandiya’da ölecek sevgili dostlar! http://news.bbc.co.uk/2/hi/health/2284783.stm Evet, insan türünün devamı, belli bir alt grubunun neslinin devamı açık tehdit altında. Bilimsel sebepler ise açık: Kaynağını çekinik genlerden alan sarışınlık, boya vs. gibi kimyasal kozmetik ürünler ve kuaför mualeleleri; sarışınların arası evliliklerin azalması sonucunda giderek azalmaktadır.
Bir kaç nesil sonra insanlık dünyanın en çirkin manzaralarından birisini, ‘dipler siyah uçlar sarı’ Seda Sayan modelini, normal algılayacak!!

Peki biz bu durumda ne yapmaktayız? Nesli tükenmekte olan pandalara insan ve hayvan pornosu izleterek kendilerinin seksüel isteğini alevlendirmeye çalışıyoruz. Bu sözde “sorunsala” insani (misal AIESEC dünyanın dört bir yanından okumuş çocukları Çin’e falan yolluyor mütemadiyen, panda koruma alanlarında gönüllü çalışmak üzere), maddi (söylemeye bile değmez ama onlarca uluslararası hayvan koruma örgütleri devletlerden ve ‘hassasiyetli’ geçinen şirketlerden oluk oluk para almaktadırlar bu sebeple)ve manevi kaynakları sonuna kadar açarak gözümüzün nuru pandaların neslinin tükenmesine engel olmaya çalışıyoruz.

Şimdi ‘arkadaşım bu düpedüz ırkçılık’ gibi –kanımca- oldukça zayıf ve günümüzün ‘her yol ya ırkçılığa ya seksizme çıkar’ felsefesinden başka dayanağı olmayan çıkışmalar gelecektir. Öncelikle belirtmek gerekir ki bunun metodu ‘esmer esmer insanlar gelip iskandinavı rusu bulmasın’ diye duvar çekmek, yasa çıkarmak gibi ilkel politik metodlardan ziyade artık neredeyse insan kopyalamaya kadar varmış gelişkinlikteki genetik teknolojisini bu genin geliştirilmesinde kullanmaktır. Öyle ki seks değişimi operasyonlarının ardından yapılan testesteron ya da östorojen takviyelerinin yanında artık cinsiyet belirleyici genlerle de oynanmaya başlanmakta. [Buna kilise temelli argümanlarla ‘Tanrının yarattığı eseri bozmak’ olarak bakanlar olduğu gibi bireyin vücudu üzerindeki hakimiyetini ‘mutlak’ hale getirdiğinden dolayı alkış tutanlar da pek tabii ki var. Bu da başka bir yazının konusu tabii...]

Diyeceğim o ki kişinin bedensel kompozisyonunu neredeyse baştan yaratabilecek kadar öteye gitmişken medeniyetimiz, bunca maddi manevi ve insani kaynakların panda denen ayıdan az daha sevimli yaratıkların aseksüelliklerine karşı harcanması, yukarıda bahsi geçen, ‘mücadeleci enerji ve bilginin’ yalnış kaynaklandırılmasından başka bir şey değildir. İnsanı yaşamın zenginliği ve çeşitliliği ise kaygı şayet, bu panda milletine gösterilen ilginin ve sevginin en azından eşidi kadarı sarışınların ahvali konusunda da gösterilmesi gerekir diye düşünüyorum. Yoksa her tarafı panda dolu bir dünyada esmer kumrala baka baka, Seda Sayan dinleyerek tükenip gideceğiz bir kaç yüzyıl içerisinde (ki Sayan’ı yeterince uzun dinleyecek olan insanlarda da aseksüellik belirtileri oluşup türümüzün tükenmesi mümkündür ayrıca).

Hiç yorum yok: